Sezon başından itibaren performansları birbirine benzeyen ve Süper Lig’i çok isteyen güçlü camiaya sahip iki takım.
Kocaelispor ilk 2 maç sıfır çekti.
Göztepe ise üç maçta 1 puan aldı. Her iki takım da düşme hattındaydı. İkisi de birer hafta arayla çıkışa geçti.
Kocaeli’nin 8 maç, Göztepe’nin ise 7 maçtır bileği bükülmüyordu.
Bu süreçte Kocaelispor 20, Göztepe 19 puan toplamıştı.
10. haftanın ardından puanlar ve hedef aynıydı. Göztepe kuşkusuz, ilk 2 maç dışında bu sezonki en sıkı, en formda döneminde karşılaştı Kocaelispor’la.
Saha ve hava şartları futbola elverişliydi. Konuk takımın taraftarlarına deplasman yasağı da kaldırılınca coşkulu, ateşli taraftar desteğiyle görkemli ve de heyecanı yüksek bir maç bizleri bekliyordu.
Kocaelispor’un teknik patronu Ertuğrul Sağlam, öğrencilerine Göztepe’yi çok iyi ezberletmiş. Bilgi, tecrübe ve oyun aklını oyuncuları aracılığıyla sahaya yansıtmayı hedeflemişti.
Bunda da başarılı olduğu kesin…
Ertuğrul Hoca, Göztepe maçına önceki haftalarda kazanan 11’inden sadece 2 rotasyonla çıktı.
Kaleyi Gökhan Değirmenci’ye emanet etti. Orta alanda formsuz olan Amaral’ı kenara alıp o bölgeye Caddeias’ı çekti. Savunma dörtlüsünü bozmadı. Kanatta da Barış’ı oynattı.
Göztepe teknik patronu Radomar Kokovic’in aksine kazanan ideal 11’ini bozmadı. Bunun da karşılığını 2 gol ve 3 puanla aldı…
11. haftada ilk kez kalesinde görev alan Gökhan yaptığı iki kurtarışla üç puanda önemli rol oynadı.
Lig de 5’te 5 yapan ve kalesini adeta gole kapatan Göztepe, yükselen grafiğiyle adım adım zirveye çıkarken Kocaelispor’a takıldı ve hepimizi üzdü…
Kaybedilen sadece 3 puan, lig uzun maraton telafisi mümkün lakin özellikle bu maç özelinde teknik birimin çıkaracağı çok ders var.
En başta oyuncu tercihleri konusunda! Umudumuz Erzurum maçından itibaren yeni galibiyet serisi başlatmaları yönünde…
Güçlü lobinin farkı
İzmir İl Güvenlik Kurulu, Göztepe-Kocaelispor maçı için deplasman yasağı kararı almıştı. Kocaelispor camiası yasak kararını iptal etmek için maçtan günler önce kentte kamuoyu oluşturdu. Valisi, milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları, siyasi partilerin ilçe başkanları gibi pek çok isim yasağın kaldırılması için çaba gösterdi. Kentte ortak bir tepki verildi ve sonuç da alındı.
Sözün özü, futbolun oynandığı ilk kent unvanını elinde bulunduran ve yaşları neredeyse cumhuriyetle yaşıt olan İzmir kulüpleri bu konuda maalesef yalnızlığa terk ediliyor. Bu kentin ileri gelenleri de Kocaeli’nin bu takdiri hak eden örnek davranışından kendilerine ders çıkarır mı? Keşke çıkarsalar…
‘‘Stadı Yalı’ya ben yapacağım’’
TFF 3. Lig’de bu sezon şampiyonluk mücadelesi veren Karşıyaka’nın yapımı yılan hikayesine dönen stadı ile ilgili Başkan Azat Yeşil, geçtiğimiz günlerde önemli açıklamalarda bulundu.
Yeşil, ilk ihalesi 2014 yılında yapılan, 2015’te ise temelleri atıldıktan sonra hiçbir işlem yapılmayan stat ile ilgili bürokratik anlamda gerekli tüm girişimleri yaptıklarını söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ı ziyaret ederek stat talebini ileten Yeşil, ‘‘Plan ile ilgili sıkıntı kalmadı. Ya hükümetin bizi desteklemesiyle ya da ihalesinin yapılarak stadın yapılmasını istiyoruz. Çimento ve demir konusunda oluşacak maliyeti üstlenin, stadı biz yapalım, dedik. İnşaatın en kısa sürede başlaması için destek verdiler. İnşaat işiyle uğraştığım için kendi firmam aracılığıyla bu stadı yapabilirim. Artık bu keyfi bir durum değil, ihtiyaç. Ben elimi taşın altına sokmaya hazırım’’ dedi. Ayrıca Başkan Yeşil, yeni stadın isminin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin ismi Zübeyde Hanım olması için de başvuru yaptıklarını açıkladı. Azat başkana helal olsun. Geldiği günden itibaren Karşıyaka’nın bekası için atılan adımlar muazzam. Artık İzmirliyim, Karşıyakalıyım diyen herkesin ‘Karşıyaka Zübeyde Hanım Stadı’ için kenetlenmesi şart…