Arşivler nice aşklar, nice hikayelerle dolu. Bunlardan en şaşırtıcısı da Azer Bülbül ve Oya Aydoğan arasında yaşananlar. Gelin birlikte yakın geçmişe doğru bir bakalım…
Yıl 1976. O zamanlar herkesin merakla takip ettiği Ses dergisi var. Dergi her yıl “kapak yıldızı yarışması” yapıyor ve o yılın kazananı Oya Aydoğan oluyor.
Yarışma sonrası Yeşilçam piyasasında tabiri “kapışılan” bir kadın aktris oldu esmer güzeli Aydoğan.
Tabii onu görüp bayılanlar sadece sinema izleyicileri değildi. Müslüm Gürses’le başrol paylaştığı “İsyankar” filminin bir sahnesinde Ulusoy Tesisleri kullanılınca, tesisin sahibi Haluk Ulusoy filmin kadın oyuncusuna oracıkta aşık oldu. Aileden gizli gerçekleşen bu evlilik sadece 4 gün sürdü.
O arada Almanya’da Yıldız Tezcan tarafından keşfedilen Subutay Kesgin de Türkiye’ye dönmüş ve Azer Bülbül olarak şöhrete adım atmıştı.
Kasetler, filmlerde oynamalar, gazino programları derken iyiden iyiye piyasanın içinde artık bilinen bir isim olmuştu Azer Bülbül.
Tabii aşk hayatının da her zaman hareketli olduğu biliniyordu. Ailesi baskısıyla yaptığı 12 yıllık evlilikte sadece 3 kere eşinin yüzünü görmüş ve zar zor boşanabilmişti. Bir ara Türkücü Güler Işık’la nişanlanmış fakat ani bir şekilde nişanı atmıştı. Ama onun aklında biri vardı ki, platonik aşkın dibinde adeta çadır kurmuştu. O kişi esmer güzeli Oya Aydoğan’dan başkası değildi.
1986 yılında ikinci stüdyo albümü olan “Esmerin Adı Oya” kasetini çıkarttığında artık aşkını da neredeyse ilan etmiş oldu. İbrahim Tatlıses’in ünlü ettiği bu şarkının sözleri tamamen Azer Bülbül’e ait.
Oya Aydoğan ise 1988-89 yılları arasında ikinci evliliğini Latif Demirci ile yapmış ancak bu evlilikte de aradığı mutluluğu bulamamıştı. Aydoğan daha sonra yolunu sahnelere çevirdi ve solist oldu.
Yıllar sonra Müslüm Gürses’in alt kadrosunda Oya Aydoğan ile fuar programı yapmaya başladıklarında ise artık platonikliği kenarda bırakıp harekete geçmesi gerektiğine karar vermişti.
Öyle ki, Oya Aydoğan’ı yakın markaja almış ve artık magazin basınının bu aşkı yazmasına engel olamamıştı.
Yani anlayacağınız Azer Baba, inandığı aşktan bir kez olsun vazgeçmemiş ve bir şekilde onunla bir araya gelmeyi başarmıştı. Oya Aydoğan bu aşkla ilgili hiçbir zaman net konuşmadı ama şarkının kendisine yapıldığını yıllar sonra bir röportajda söylemişti. İkisinin de yattığı yer nur olsun…